Cam, Metal, Taş, Deri ve Ağaç Kökleri İle Sanat Eserleri Yapıyor

Cam, Metal, Taş, Deri ve Ağaç Kökleri İle Sanat Eserleri Yapıyor

Bitlis’in Tatvan ilçesinde ikamet eden Eyüp Caner Cengiz, cam, metal, taş, boynuz, deri, kütük ve yurt dışından getirttiği ağaç kökleri ile birbirinden farklı sanatsal eserler yapıyor.

Genelde ahşap üzerine sanatsal çalışmalar yapan 55 yaşındaki Eyüp usta, ahşap sanatının yanı sıra metal, taş ve deri işlemelerini de yapıyor. Bazı sanatsal çalışmalarda istiridye ve kaplumbağa kabuğu ile bazı hayvanların boynuzları gibi materyallerden de sanat eserleri oluşturan Eyüp usta, aynı zamanda 15 çeşit ağaç köklerinden de sanatsal çalışmalar yapıyor.

17 yaşında sanata ilgi duyan ve 30 yıldır sanatla uğraşan Eyüp usta, geçim kaynağı olan mesleğini önceden Van ilinde sürdürdüğünü fakat Van depremi sonrası Tatvan’a yerleşme durumunda kaldığını ve küçük bir atölyede mesleğini devam ettirdiğini söyledi.

Genelde kişiye özel siparişler doğrultusunda çalışmalar yaptığını belirten Eyüp usta, “Talepler doğrultusunda Amerika, Avrupa ve Afrika ülkelerinden özel olarak sipariş ettiğim ağaç ve ağaç köklerini işleyerek, bunlardan tablo, süs eşyaları, hediyelik eşyalar, iç dekorasyon, araç ve tekne içi kaplamalar yapıyorum. Bunun yanı sıra metal, taş, cam ve deri işlemelerini de yapıyorum. Genelde ev içi dekorasyonlar, araç içi modifiye, yat ve tekne içi dekorasyon, buro iç dekorasyonu gibi talepler oluyor. Tabi bunlar daha özgün çalışmalar olduğu için tercih ve seçenek alanları daha çok genişliyor. Bu tür çalışmaları da yapıyorum” dedi.

Cam, ahşap, taş ve metal olmak üzere 4 ana materyal üzerine çalışmalar yürüttüğünü, ağırlıklı olarak ahşap üzerine çalışmalar yaptığını döyleyen Eyüp usta, gazetecilere yaptığı açıklamalarına “Ağırlıklı ahşap çalışıyorum ama bakışı açısından bir tek ürüne bağlı kalmaksızın farklı ürünlerde ekleyerek bunu daha da zengin bir görsele döküyorum. Seri olarak üretilen ürünlerimiz de var. Bu mesleğin geleceğe aktarılması ve ekip olabilmesi için alttan eleman yetişmesi gerekiyor. Memleketimizde sanatla uğraşan çok kişi olmasını ve memleketimizin sanat tanınmasını istiyorum. Bir dönem Tatvan'daki sanayi sitesinde kurs açtık, o kursun faydalı olduğuna inanıyorum. Ayrıca kendi imkanımla bu güne kadar yetiştirmiş olduğum 130 civarında usta var. Onlar şu anda Türkiye’nin değişik illerine yayılmış durumda ve bazıları çalışırken bazıları da sanatlarını icra ediyor. Kütahya’da porselen fabrikası, Konya’da ustaların yanında çalışanlar var, Maraş’ta oymacıların yanında, İzmir’de Cam Sanayi’de çalışanlar var. Bu da bizim için bir gurur kaynağı oluyor. Yaptığım özgün çalışmalar sayesinde Türkiye genelinde çok kişi tarafından tanınıyorum. Yaptığım titiz ve güzel çalışmalar iyi yönde referanslara neden oluyor ve bu şekilde iş talepleri geliyor. 2011 yılındaki Van depreminde atölyem hasar görmüştü, yıkılmıştı. O tarihten bu yana Tatvan’daki bu küçük atölyemde sanatımı sürdürmeye çalışıyorum. Şuan tek başıma çalıştığım için dış pazara açılamıyorum ve internet aracılığıyla pazar da oluşturamadım. Burada sanatımı icra ederken aynı zamanda evimin ihtiyaçlarını karşılıyor ve ailemin geçimini sağlamaya çalışıyorum” diye konuştu.